Besmele-i Şerif Üzerine
Blogumun ilk yazısının konusu ne olmalı diye düşündüğümde,
aklıma her hayrın başı olan “besmele-i şerif” geldi. Bismillâhirrahmânirrahîm.
Arapça bir kelime grubu olan besmele-i
şerifin anlamını kısaca şöyle açıklayabiliriz. Esirgeyen(Rahman) ve Bağışlayan(Rahim) Allah’ın adı ile. Kullanımı
tahlil edersek, “bi-isim-Allah-Rahman-Rahim” olarak ayırabiliriz ve bunların
Arapça tamlama kuralına göre bağlandığını söyleyebiliriz. Bildiğiniz gibi kısaltılmış şekli olan
“Bismillah” da çokça kullanılır. Bu kullanımı da tahlil edersek “Bi-ismi-Allah”
şeklinde ayırabiliriz. Burada Arapça olan “bi-“ ön eki, “ile” anlamına
gelmektedir. Yani, Allah’ın adı ile.
Besmele-i Şerif, Kur’an-ı Kerim’de Tevbe suresi dışında tüm
surelerin başında bulunur. Besmelenin her işe başlarken, her işin başlangıcında
söylenmesinin temelinde de bu durum yatar. Tüm İslam ülkelerinde, besmelenin
bir işe başlanırken kullanıldığını görebiliriz. Yola çıkarken, yemeğe başlarken
söylenmesi gibi. Bu örnekleri çoğaltabiliriz.
Besmele, Divan
Edebiyatında da eserlerin başında kullanılmıştır. Şairler eserlerine her zaman
Allah’ın adı ile başlamışlardır. Bu durum bütün divan şairlerinde görülür. Ayrıca bazı eserlerin içerisinde besmelenin,
Allah’ı anmanın önemine de vurgu yapılmıştır. Bu durumu, en çok okunan Türkçe
eserlerden biri olan Süleyman Çelebi’nin peygamberimizin doğumunu ve hayatını
anlattığı “Mevlid”(Asıl adı Vesiletü'n Necat) adlı mesnevisinin başında görebiliriz:
-Allah adın
zikredelim evvela
Vacib oldu cümle işte her kula
(Süleyman Çelebi, Mevlid)
Allah'ı anarak başlamanın faziletinin büyük olduğunu biliyoruz. Yazıyı sonlandırırken bir örnek de Dede Korkut'tan verelim: "Allah Allah demeyince işler düzelmez".